Dünya ve Ahiret Dinidir

Allah, dünyayı ve içindekileri yaratmış ve bizim hizmetimize vermiştir. O, kullarına sunduğu nimetlerden faydalanılmasını ister. Bizler Allah’ın verdiği nimetlerden yararlanırız. Ayrıca dünyada çeşitli sıkıntı-
larla karşılaşır, türlü denemelerden geçerek Allah’ın huzuruna çıkacağımıza inanırız. Ancak günün birinde
dünyadaki yaşamımızın sona ereceğini de aklımızdan çıkarmayız.

TEMEL AYET
Allah, bizlerden dünya için ahiretten vazgeçmemizi istemez. Ahiret için de dünyadan el etek çekmemizi beklemez. İki hayatı da dengede tutmamızı ister. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilir:
“Allah’ın sana verdiği ile ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik ettiği
gibi sen de öylece iyilik yap. Yeryüzünde sakın fesat çıkarma. Doğrusu Allah fesat çıkaranları sevmez.” (Kasas suresi, 77. ayet)

İslam’ın dünya hayatı ile ilgili kuralları vardır.
Bu kurallar insanların birbirlerine, Allah’a ve di-
ğer yaratılmışlara karşı görev ve sorumlulukları-
nı düzenler. Huzurlu bir dünya hayatı için Allah
tarafından konulmuşlardır. Eğer insanoğlu dünyayı boş verecek olsaydı bu kurallara da ihtiyaç
olmazdı. Oysa bizim üzerimize düşen, dünyadan
tamamen el etek çekmek değil orada kurallarına
göre yaşamaktır.
İslam dini mal edinmeyi, zengin olmayı yasaklamaz. Helal yollardan olmak kaydıyla kişiler
zengin olabilir. Ancak İslam helal yollardan kazanılan zenginliğin yine helal yollarla harcanmasını
tavsiye eder. Kişi dünyada zengin olmanın, dünya
nimetlerini kazanma ve harcamanın bir amaç olmadığını bilmelidir. Toplumumuzda yaygın olan
bir söz vardır:  “Dünya ahiretin tarlasıdır.” Bu anlamda dünya ve ahiret hayatı birbirinden ayrılmaz, birbirini tamamlayan iki parçadır. Ahiret varılacak son noktadır. Ancak oraya giden yolun dünyadan geçtiği
Ne dersiniz?
“Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru…” 
(Bakara suresi, 201. ayet.)
Yukarıdaki ayette Allah’tan iyilik isterken dünya ve ahiretin ayrılmamış olması size ne düşündürüyor?
T

EMEL AYET
Allah, bizlerden dünya için ahiretten vazgeçmemizi istemez. Ahiret için de dünyadan el etek çekmemizi beklemez. İki hayatı da dengede tutmamızı ister. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilir:
“Allah’ın sana verdiği ile ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik ettiği
gibi sen de öylece iyilik yap. Yeryüzünde sakın fesat çıkarma. Doğrusu Allah fesat çıkaranları sevmez.” (Kasas suresi, 77. ayet)22
de unutulmamalıdır. Biri için diğeri feda edilmez. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilir: “Allah’ın,
yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda
sabah akşam onu tespih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.”
22
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol