CUMA NAMAZI

CUMA NAMAZI

 

Cuma günü haftalık bayram ve resmi tatil olduğu gibi cuma namazı da haftalık bayram namazıdır.
Bu nedenle beş vakit namazı düzenli bir şekilde kılamayanlar bile işlerinden, güçlerinden zaman
ayırıp, patronlarından, şeflerinden ve müdürlerinden izin alıp câmilere koşuyor ve dosta düşmana
biz de müslümanız mesajını veriyorlar.
Mekke’nin feth edildiği gün, Peygamberimizin emri ile Hz. Bilâl “Allahü Ekber, Allahü Ekber” diye
ezan okumaya başlayınca müslümanlar sevinç gözyaşları döküp Allah’a şükrederken, Ebû Cehil’in
kızı: “Babam şanslıymış, daha önce Bedir’de öldü de bu günleri görmedi” diyormuş.
Ülkemizde de müslüman gençlerin câmileri doldurup dışarı taşmaları, sohbet ve hutbe dinleyip
bilinçlenmeleri ve zamanla beş vakit namaza başlamaları Ebû Cehil’in torunlarını ürküttüğünden,
Bazı müslümanları maşa olarak kullanarak, “Türkiye’de cuma namazı kılınmaz” diye propaganda
yaparak gençlerin câmilere gitmelerini ve dolayısıyla bilinçlenmelerini engellemeye çalışıyorlar.
Ancak!..
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
Ey îman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı (ezan okunduğu) zaman, derhal Allah’ın
zikrine (cuma namazına) koşun ve alışverişi (dünya işini) bırakın. Eğer bilseniz bu sizin için daha
hayırlıdır. (Cuma - 9)
Alış verişi bırakıp, patrondan, şeften, müdürden izin alıp ve art niyetlilerin “Türkiye’de cuma namazı
kılınmaz” propagandalarına aldanmayıp, Allah’ın dâvetine icâbet edip cuma namazına gitmek,
kuşkusuz bilenler için çok daha hayırlıdır. Cuma namazı, Kur’an, sünnet ve icmâ-i ümmet ile sâbit
olduğundan, İslâm’da en kuvvetli ve en kesin farzlardan biridir. Bu tür farzlara farz-ı kat’î (kesin,
muhkem farz), müctehidlerin ictihâdına dayanan farzlara da farz-ı zannî (zanna dayanan farz) denir.
Farz-ı katî (Allah’ın kesin emri) olan bir ibâdet, tek bir müctehidin farz-ı zannîye dayanan ictihâdı ile
bile terk edilemezken, filan kimse böyle demiş ya da filan kitapta böyle yazıyormuş gibi dinde kaynak
olmayan sözlerle kesinlikle terk edilemez.
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Bazı kimseler cuma namazlarını terk etmekten ya vazgeçerler ya da Allah onların kalplerini
mühürler de sonra gâfillerden olurlar. (Müslim - Nesâî - İbni Mâce)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim önemsemeyerek üç cumayı terk ederse, Allah kalbini mühürler.
(Ebû Dâvûd - Tirmizî - Nesâî - İbni Mâce - Hâkim - Ahmed İbni Hanbel)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim özrü olmadan üç cumayı terk ederse münafıklardan yazılır. (Taberânî)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim özürsüz (bir) cumayı terk ederse, bir dinar (altın para) sadaka versin. Eğer bir dinar
bulamazsa yarım dinar versin. (Ebû Dâvûd - Nesâî - İbni Mâce - Hâkim - Ahmed İbni Hanbel)
Cuma namazının farziyeti öğle namazından daha kuvvetli olduğundan, geçerli özrü olmayanlar
bayram coşkusu ile cumaya gitmeli ve erkenden câmileri doldurmalıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.) cuma ve bayram namazlarını dışarıda kılar, cemaatin daha fazla olması
için çocukların da getirilmesini ister ve bunu din düşmanlarına karşı bir gövde gösteri olarak algılardı.
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim cuma günü cünupluktan temizlendiği gibi gusül abdesti alsa sonra erkenden (cuma namazına)
gitse Allah yolunda bir deve kurban etmiş gibi ikinci vakitte giden bir inek kurban etmiş gibi üçüncü
vakitte giden boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi sevab kazanır. Dördüncü vakitte giden bir tavuk ve
beşinci vakitte giden bir yumurta sadaka vermiş gibi sevab kazanır. İmam minbere çıkınca melekler
(yazmayı bırakır) hutbe dinlemek için hazır olurlar. (Buhârî - Müslim)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim abdestini güzelce alıp cuma namazına gelse ve susup hutbeyi dinlese iki cuma arasındaki ve
artı daha üç günlük günahları bağışlanır. (Müslim - Ebû Dâvûd - Tirmizî)
 
Cuma namazı kimlere farzdır?
Müslüman ve akıllı olup ergenlik çağına eren erkeklere farzdır, kadınlara farz değildir.
Hür olanlara farzdır. Köle, esir, tutuklu ve hükümlülere farz değildir. Mukim olanlara farzdır.
90 km. ya da daha uzak yerlere gitmek üzere yola çıkanlara farz değildir. Sağlıklı olanlara farzdır.
Cuma namazına gidemeyecek derecede hasta olanlarla, namaza gidince hastalığının artmasından
ya da uzamasından korkanlara da farz değildir. Ayrıca acil hastalarla ilgilenme zorunluluğunda
olan doktor, hasta bakıcı ve refakatçiler, cuma namazına gidince hastalarına bir zarar gelmesinden
endişe ederlerse, onlara da cuma namazı farz değildir.
Gözleri sağlıklı olanlara farz, görme özürlü olanlara farz değildir.
Ayakları sağlıklı olanlara farz, câmiye gidemeyecek derecede ayağı özürlü olanlara farz değildir.
Üzerine cuma namazı farz olmayanlar, eğer câmiye gider ya da yakınları tarafından götürülürse
cuma namazını kılabilirler.
 
Cuma namazı nasıl kılınır?
Hutbeden önce cumanın dört rek’at ilk sünneti kılınır, niyeti şöyle yapılır: “Niyet ettim Allah rızası
için cuma namazının sünnetini kılmaya”. Hutbeden sonra iki rek’at farz kılınır, niyeti şöyle yapılır:
“Niyet ettim Allah rızası için cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama”.
Farzdan sonra cumanın dört rek’at son sünneti kılınır, niyeti şöyle yapılır:
“Niyet ettim Allah rızası için cuma namazının sünnetini kılmaya”.
Son sünnetten sonra dört rek’at namaz kılınır, niyeti şöyle yapılır: “Niyet ettim Allah rızası için
vaktine erişip kılamadığım âhir zuhur (en son öğle namazını) kılmaya”.
Âhir zuhurdan sonra vaktin iki rek’at sünneti kılınır, niyeti şöyle yapılır: “Niyet ettim Allah rızası
için vaktin sünnetini kılmaya”.
 
Yüce Allah buyuruyor:
Namaz kılınınca yeryüzüne dağılın, Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayın ve Allah’ı da çok
zikir edin ki felaha (kurtuluşa) eresiniz. (Cuma - 10)
Âyet-i kerîmedeki “dağılın” emri, vucûbî değil ibâhî olduğu için dağılabilirsiniz demektir.
Cuma namazı kılındıktan sonra işi olanlar işine giderken, isteyen câmi’de oturup ibâdet eder,
isteyen yakınlarını, hastaları ziyaret eder ve isteyen kabristana gidip oradaki yakınlarını ziyaret eder,
İhlâs, Fâtiha ve biliyorsa Kur’an harfleri ile Yâsin okuyup ruhlarına hediye eder.
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim ana-babasının ya da onlardan birinin kabrini cuma günleri ziyaret ederse, Allah günahlarını
bağışlar ve onu ana-babasına itaat edenlerden yazar. (Tirmizî)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol