CİNLER

CİNLER

 

Yüce Allah buyuruyor:
Cinleri de (insanlardan) önce, nâr-ı semûm’dan yarattık. (Hicr - 27)
Arapça bir kelime olan nar, Farsça ateş ve Türkçe aşırı derecede ısı, sıcaklık demektir.
Semûm ise çok sıcak esen yel yani hareket eden hava (gazlar) demektir.
Yüce Allah buyuruyor:
Cinleri nâr’ın mâricinden yarattık. (Rahman - 15)
Mâric zıt anlamlı bir kelime olup, hem saf hem karmaşık anlamına gelir.
Bu iki âyette, cinlerin aşırı derecede ısıdan yani saf ya da karmaşık gaz halindeki atomlardan
yaratıldığı bildiriliyor.
Cinler neden gaz halindeki kızgın atomlardan yaratıldı?
Madde âleminin temel yapı taşları atomlardır. Bu nedenle bitki, hayvan, insan, dünya, ay, güneş ve
yıldızlar dâhil, madde âlemindeki bütün varlıklar atomlardan yaratıldığı gibi, tabii olarak cinler de
atomlardan yaratıldı. Ancak cinlerin yaratıldığı dönemde dünya aşırı derecede kızgın gaz halinde
olduğu için Yüce Allah onları kızgın gaz halindeki atomlardan yarattı ve yeryüzüne halife kıldı.
Cinler hâla kızgın gaz halinde mi?
Hayır! Toprak maddelerinden yaratılan insanlar toprak halinde olmadıkları gibi, kızgın gazlardan
yaratılan cinler de, kızgın gaz halinde değildir.
Cinlerin bazı farklı özellikleri!
1- Cinler de insanlar gibi akıllı ve bilinçli varlıklar oldukları için Yüce Allah onları yeryüzüne halife yapmış
ve halifelikleri Hz. Âdem dönemine kadar devam etmiştir.
2- Kızgın gazlardan yaratıldıkları için havadan hafif olan cinler, diledikleri zaman yerçekiminden kurtulup
uzaya çıkabilirler. Hatta Peygamberimizden önceki dönemlerde birinci kat göğe kadar çıkıp meleklerin
konuşmalarını gizlice dinler ve bunları ilişki kurdukları kâhinlere haber verirlerdi.
Peygamberimizin doğumu ile cinlerin gökyüzüne çıkmaları yasaklandı ve kâhinlik dönemi kapandı.
3- Gazlardan yaratıldıkları ve renkleri olmadığı için insanlar gözleri ile cinleri göremezler. Ancak içe kapalı,
evhamlı ve aşırı duyarlı olanlar, beyinlerindeki hayâl gücü ile cinleri görebilirler. Bu nedenle cinleri görüp
korkanlar hemen gözlerini sımsıkı kapasalar ve yüzlerini kalın örtülerle örtseler de, cinleri yine görürler.
Çünkü onlar cinleri gözleri ile değil, beyinlerindeki hayâl gücü ile görürler.
4- Şeffaf maddelerden yaratıldıkları için farklı şekillere girebilirler. Genelde keçi, kedi, yılan, kara köpek ve
bazen de insan şekline girerler ve o zaman insanlara görünebilirler.
5- lsıdan yaratıldıkları için çok hafif ve şeffaf olan cinler, yerçekiminden de etkilenmedikleri için çok süratli
hareket eder, çabuk kızar, öfkelenir ve birbirleriyle çok kavga ederler.
6- Toplumsal kabile hayâtı yaşayan cinler yerler, içerler ve evlenirler. Eşlerine, yavrularına, yuvalarına,
akrabalarına ve kabile reislerine çok bağlıdırlar.
7- İnsanlar ölünce çürüyüp aslına yani toprak maddelerine dönüştüğü gibi, uzun ömürlü olan cinler de
ölünce aslına yani gazlara dönüşür ve havaya karışırlar. Ölen cinler çok kısa bir zamanda gazlara dönüştüğü
için yeryüzünde cin mezarlığı yoktur.
 
İnsanlar cinlerle evlenebilir mi?
Hanefî mezhebine göre evlenemez, Şâfî mezhebine göre evlenebilirler. Ancak cinlerle evlenen kimsenin
korkusuz ve çok güçlü bir irâde gücüne sahip olması gerekir. Eğer korkak, evhamlı, aşırı duyarlı ve irâde gücü
zayıf olursa, cinlerin emri altına girer, dengesi bozulur ve insanlardan kopar.
 
Cinlerin inanç ve ibâdetleri
Yüce Allah buyuruyor:
Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım. (Zâriyat - 56)
Cinler de insanlar gibi akıllı ve bilinçli varlıklar oldukları için İlâhi emirlere uymakla yükümlü ve uygulamadan
sorumludurlar. Bu nedenle onlar da mahşere gelecek ve sorgulanacaklar.
 
Cinler hangi dine bağlıdır?
Yüce Allah mahşer günü buyuracak:
Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi açıklayan ve bugüne (mahşere) kavuşacağınız
konusunda sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? (En’am - 130)
Hz. Âdem’den önceki dönemler de, cinlere kendilerinden (cinnî) peygamberler gelir ve Allah’ın emirlerini
tebliğ edip onları uyarırlardı. Hz. Âdem yeryüzüne halife olunca, cinlerde Hz. Âdem’e tabi olmakla yükümlü
kılındılar ve cinnî peygamberlik dönemi kapandı.
 
Cinler Hz. Muhammed’e îman ettiler mi?
Yüce Allah buyuruyor:
(Ya Muhammed!) Hani cinlerden bir topluluğu, Kur’an dinlemeleri için sana (doğru) yönlendirmiştik.
Dinlemek için (birbirlerine) “susun” dediler. (Kur’an’ın okunması) bitince uyarıcılar olarak kavim
(kabile) lerine döndüler. (Ahkâf - 29)
Peygamberimiz (s.a.v.) Tâif dönüşü Nahl Vadisi’nde sabah namazını kılarken, Yemen’deki Nusaybin
kabilesi cinlerinden yedi ya da dokuz kişilik bir grup oradan geçiyordu. Peygamberimizin sesini
duyunca oraya yöneldiler ve birbirlerine “susun da dinleyelim” dediler. Okunan Kur’an’ı dinleyince
çok duygulandılar ve derhal îman ettiler. Namazdan sonra uyarıcı olarak kabilelerine döndüler
ve arkadaşlarına şöyle dediler.
Yüce Allah buyuruyor:
Doğrusu biz, o hidâyeti dinleyince, ona îman ettik. Kim Rabbine îman ederse, ne (hakkının)
verilmemesinden ne de haksızlığa uğramaktan korkmaz. Gerçekten biz (cin) lerden müslüman
olanlar da var, hak yoldan sapanlarda var. Müslüman olanlar, işte onlar doğru yolu araştırıp
bulanlardır. Hak yoldan sapanlar da cehenneme odun olmuşlardır. (Cin - 13 - 14 - 15)
İnsanlardan ilk müslüman olan Ebû Bekir, Hadice, Zeyd, Ali, Abdurrahman, Osman, Talha, Sa’d ve
Zübeyr (radıyallahû anhüm), insanlar arasında tüm güçleri ile İslâm’a çalıştıkları gibi cinlerden ilk
müslüman olan bu yedi ya da dokuz kişi de cinler arasında tüm güçleri ile İslâm’a çalıştılar. Ne
yazık ki insanlar gibi cinlerin de bazıları müslüman ve bazıları kâfir olarak kaldı.
 
Yüce Allah buyuruyor:
Andolsun ki, cehennemi cinlerle ve insanlarla dolduracağım. (Hûd - 119)
 
İnsanlar cinlerden yararlanabilir mi?
Yüce Allah’ın verdiği özel bir mucize ile Hz. Süleyman cinlerden yararlandı ve onları sadece ağır
işlerde çalıştırdı. Devlet başkanı olduğu halde istihbarat işlerinde onlardan yararlanmadı.
Hatta Sebe’de Belkıs’ın devlet başkanı olduğunu cinlerden değil, hüdhüd kuşundan öğrendi.
Hz. Süleyman’ın dışında hiçbir peygamber cinlerden yararlanmadı. Eğer gizli bilgi toplama
konusunda cinlerden yararlanma imkânı olsaydı, Peygamberimiz (s.a.v.) müşriklerle ilgili gizli
istihbarat işlerinde onlardan yararlanırdı. Çünkü îman eden cinler de onun sahabeleri idiler.
Dînî bilgiler konusunda da cinlerden yararlanılamaz ve onların sözleri geçerli kanıt olamaz.
Eğer cinlerin sözleri geçerli kanıt olsaydı, İmâm-ı A’zam, İmâm-ı Şâfî, İmâm-ı Mâlik ve İmâm-ı Ahmed
İbni Hanbel gibi müctehidler onlardan yararlanır ve İmâm-ı Buhârî gibi ünlü hadis imamları da
onların rivâyet ettiği hadis-i şerîfleri bizlere aktarırlardı.
 
Cinler kaybolan ya da çalınan şeyleri bilir mi?
Kesinlikle hayır!
Yüce Allah buyuruyor:
O’nun (Süleyman’ın) ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü ancak (dayandığı) değneği
yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Değnek kırılıp da) yere yıkılınca (öldüğü) açıkça ortaya çıktı.
Eğer cinler gizli şeyleri bilselerdi, o aşağılayıcı ağır işte çalışmazlardı. (Sebe - 14)
Hz. Süleyman camlı köşkünde bir değneğe dayanıp cinlerin çalışmasını izlerken, Azrâil (a.s.) canını
aldı ve Hz. Süleyman değneğe dayalı olarak ayakta kaldı. Cinler Hz. Süleyman’ın kendilerini izlediğini
sanarak günlerce işlerine devam ettiler. Sonra bir ağaç kurdu tarafından kemirilen değneğin
kırılması ve Hz. Süleyman’ın yere düşmesi ile onun öldüğünü gören cinler,işlerini bırakıp kaçıştılar.
Gözlerinin önündeki Hz.Süleyman’ın öldüğünü bilmeyen cinler, kesinlikle gizli şeyleri bilmezler.
Eğer bilselerdi, kendileri tutsak gibi günlerce ağır işler de çalışmazlardı.
 
Cinlerden insanlara zarar gelebilir mi?
İnsandan insana zarar geldiğine göre, cinlerden de gelebilir ve hava, güneş çarptığı gibi cinler de
çarpabilir. Ancak cinlerden korunmak depremden, selden, mikroplardan ve insanlardan korunmaktan
çok daha kolaydır. Çünkü depremden, selden, mikroplardan ve özellikle insan (düşman) lardan
korunmak çok geniş kapsamlı bir yatırım gerektirirken, Cinlere karşı sabah-akşam birer defa
Âyet-el-kürsî’yi okumak yeterlidir.
Eğer Âyet-el-kürsî ile birlikte İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri de okunursa cinler kesinlikle bir zarar veremezler.

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol