AKSIRMA VE ESNEME

AKSIRMA VE ESNEME

 

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Aksırmak Allah’tan, esnemek şeytandandır. (Tirmizî)
 
Aksırma nedir?
Toz gibi tahriş edici zararlı maddelerin üst solunum yolundan atılmasını sağlayan irâde dışı refleks
olayına aksırma denir. Üst solunum yollarına zararlı maddeler kaçtığı zaman, beyindeki belirli bir merkez
tarafından burun iç yüzeyi uyarılır. Bu uyarma sonucu hava ve hava ile birlikte zararlı maddeler de burun ve
ağızdan hızlı ve gürültülü bir şekilde dışarı atılır. Bu nedenle aksırma Allah’tandır. Yani sağlık açısından
İlâhi bir lütuf ve İlâhi bir nimettir.
 
Esneme nedir?
Ağzımızı sonuna kadar açarak hızlı bir şekilde havayı yutmamıza esneme denir. Doğal solunum yolu burundur.
Çünkü burun içinde zararlı maddelerin geçişini engelleyen konka denilen çıkıntılar vardır. Burun boşluğundan
geçen hava bu konkalara çarparak yön değiştirirken, havadaki zararlı maddelerin bir kısmı burada tutulur ve üst
solunum yollarına gitmeleri önlenir.
Ağzımızı sonuna kadar açıp hızlı bir şekilde havayı yuttuğumuz zaman, yutulan havanın bir kısmı mideye ve diğer
kısmı üst solunum yollarına gider. Yutulan hava ile birlikte toz ve gaz gibi tahriş edici maddelerin, mideye ve üst
solunum yollarına gitmesi sağlık açısından zararlı olduğu için esnemek şeytandandır yani güzel ve hoş bir şey
değildir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sizden biriniz esnediği zaman, eli ile ağzını kapasın. Çünkü şeytan (ve mikroplar)onun ağzından içeri girer. (Müslim)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sizden biriniz aksırdığı zaman iki elini yüzüne doğru tutsun ve sesini kıssın. (Beyhâkî)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kuşkusuz Allah aksıranı sever, esneyenden hoşlanmaz. Sizden biriniz aksırdığı zaman Allah’ü Teâlâ’ya hamd
eder (Elhamdülillâh der) se, onun hamdini işiten her müslümanın ona yerhamükâllah demesi bir haktır.
Esnemek ise şeytandandır. Sizden birinizin esnemesi geldiği zaman, gücü yettiği kadar onu geri çevirmeye
(esnememeye) çalışsın. (Buhârî - Tirmizî)
Aksırma, üst solunum yollarını tahriş edici zararlı maddelerden arındırma operasyonu olduğu için gerçekten İlâhi
bir lütuf ve nimettir. Bu nedenle aksıranın “Elhamdülillâh” diye şükretmesi sünnet ve aksıranın“Elhamdülillâh”
dediğini işiten müslümanların da ona “yerhamükâllah” (Allah’ın rahmeti sana olsun) demeleri vâcibe yakın sünnettir.
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sizden biriniz aksırdığı zaman Allah’a hamd eder (Elhamdülillâh der) se, siz de ona yerhamükâllah deyiniz.
Eğer (aksıran) Elhamdülillâh demezse, siz de ona yerhamükâllah demeyin. (Müslim)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sizden biriniz aksırdığı ve Elhamdülillâh dediği zaman, yanındakiler (işitenler) yerhamükâllah desin.
Eğer aksırma üçten fazla olursa, o nezledir. Bu nedenle üçten fazla aksırana yerhamükâllah demeyin. (Ebû Dâvûd)
Doğal olan aksırma en az bir ve en fazla üç defadır. Aksırma üçten fazla olursa ve aksıran sürekli
“Elhamdülillâh” dese de, ona “yerhamükallah” denmez. Çünkü o doğal aksırma değil, nezledir.
 
Nezle nedir?
Nezleye yakalananların burun mukozaları şiştiği için sık sık ve şiddetli bir şekilde aksırırlar, ayrıca gözleri sulanıp
kızarır ve burunlarından sulu akıntı gelir. Burun mukozaları şişince, burun ile boğaz arasındaki salgı geçişi durur
ve biriken salgının burnu uyarması ile sık sık aksırma olur. Bu nedenle üçten fazla aksırana, “Elhamdülillâh”
dese de “yerhamükâllah” denmez.
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
İki şeyde benim ismim anılmaz (salâvât-ı şerîfe getirilmez); Hayvan keserken ve aksırınca.
Çünkü bu ikisi Allah’a aittir. (Deylemî)
Aksırınca “Elhamdülillâh” diye Allah’a şükredilir ve hayvan keserken de “Bismillâhi Allahü Ekber” diye Allah
adına kesilir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Aksıranın ilk sözü Elhamdülillâh olsun. Çünkü o (Elhamdülillâh),her derde şifâdır. (Hâkim)
 
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Bir kimse bir söz söylediği zaman hemen aksırırsa, o söz doğrudur. (Taberânî - Dâre Kutnî - Beyhakî)

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol